Thursday, January 11, 2007

Çarşafa övgü

Şimdi mis gibi karanfilli sabun kokan, bembeyaz, ütülü çarşafların üzerinde sıcacık yatakta olsam. Uyusam, uyusam.

Bu sabah canım sanki aşerer gibi böyle bir çarşaflı, sımsıcak yataklar çekiyor. Düşündükçe ağzımın suları akıyor, bir yiyeceği çeker gibi çekiyor canım böyle bir çarşafı. Böyle kenarı bir karış dantelliii, ne çok sert ne yumuşak, keten-pamuklu karışımı bi şey olsun kumaşı da. Dantelleri de beyaz olsun ama, beyazdan başka tek renk olmasın, kar gibi. Karanfil sabunu da koksun, artık o sabunu otomatik çamaşır makinesine nasıl sokacaklarsa, soksunlar (Hayır, granül sabun kullanılsın istemiyorum. Evet, elde yıkasınlar o zaman) "Yapılsın, edilsin" gibilerinden kraliçe yüklemli konuşmalarımdan da anlaşılacağı üzere bu çarşafla yapılmış yatağın en mühim tarafı üzerinde zerre kadar emeğimin olmayışıdır. Yani bana yatak yapılsın, ben sadece yatayım.

Herkesin yatak fantezisi başka türlü ne yapalım. Benimki de emeksiz emeksiz karanfilli çarşaf üzerinde uyumak işte.

Uykum varrrrrrr!

Sabah uyandığımda aklımdaki şarkı:
Peynirden önce: Perişanım şimdi- Sezen Aksu
Peynirden sonra: "Uf baba bu ne be!" kısmından itibaren Raptiye Rap Rap- Manga
Okuduğum kitap: Claudette adlı terbiyesiz

No comments: